Hemanjiom nedir, nasıl oluşur ve belirtileri nelerdir?

Hemanjiom, genellikle bebeklik döneminde ortaya çıkan, kan damarlarının anormal bir şekilde büyümesiyle oluşan iyi huylu (benign) bir tümördür. Bu lezyonlar, derinin altında veya üstünde, genellikle kırmızı veya mor renkte, yuvarlak ve yumuşak bir kitle olarak görünür. Hemanjiomlar, çoğunlukla doğumdan sonraki ilk aylar içinde gelişmeye başlar ve zamanla büyüyebilir.

Hemanjiomların kesin nedeni henüz tam olarak anlaşılamamıştır, ancak bazı faktörlerin bu lezyonların gelişiminde rol oynayabileceği düşünülmektedir:

• Genetik yatkınlık: Ailede hemanjiom öyküsü olan bireylerde bu lezyonların görülme olasılığı daha yüksektir.
• Prematüre doğum: Prematüre doğan bebeklerde hemanjiom gelişme riski artmaktadır.
• Kız cinsiyeti: Hemanjiomlar, kız bebeklerde erkek bebeklere göre daha sık görülmektedir.

Hemanjiomların oluşumu, genellikle kan damarlarının aşırı büyümesi ve çoğalması ile ilişkilidir. Bu süreç, anjiyogenez adı verilen bir mekanizma ile gerçekleşir ve kan damarlarının oluşumunu düzenleyen çeşitli büyüme faktörlerinin dengesizliği ile tetiklenebilir.

Hemanjiomlar, genellikle belirgin belirtiler göstermeden gelişir. Ancak bazı durumlarda aşağıdaki belirtiler görülebilir:

• Deride kırmızı veya mor renkli bir lezyon: Hemanjiom genellikle ciltte belirgin bir kitle olarak görünür.
• Lezyonun büyümesi: Hemanjiomlar, doğumdan sonraki ilk birkaç ay içinde hızla büyüyebilir.
• Lezyonun hassasiyeti: Bazı hemanjiomlar, dokunulduğunda hassas veya ağrılı hissedilebilir.
• İşlev kaybı: Eğer hemanjiom göz, ağız veya diğer kritik organların etrafında yer alıyorsa, bu bölgelerde işlev kaybına yol açabilir.

Hemanjiomlar genellikle tehlikeli değildir ve çoğu durumda kendiliğinden küçülür ve kaybolur. Ancak, büyük veya işlevsel sorunlara neden olan hemanjiomlar, tıbbi müdahale gerektirebilir.

Hemanjiom, genellikle bebeklik döneminde görülen iyi huylu bir kan damarı tümörüdür. Genetik, cinsiyet ve doğum koşulları gibi faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Hemanjiomlar genellikle belirgin belirtiler göstermez, ancak bazı durumlarda büyüme, hassasiyet veya işlev kaybı gibi durumlar yaşanabilir. Çoğu hemanjiom, zamanla kendiliğinden küçülür ve kaybolur; ancak gerekli durumlarda tıbbi müdahale yapılabilir.

Ek olarak, hemanjiomların izlenmesi ve tedavi edilmesi, bu lezyonların özelliklerine, bulunduğu yere ve bireyin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Uzman doktorlarla birlikte yapılacak değerlendirmeler, en uygun yaklaşımı belirlemek açısından büyük önem taşımaktadır.